Yalan dünyada tek gerçek olanın SEN olduğunu ne zaman anlayacağız???
Hayat; acımasızlıklarla dolu, yorucu, bıktırıcı ve daha bir sürü kelimeye dökemediğimiz dertlerle dolu değil mi?
İnsanoğlu çiğ süt emmiştir nankördür der büyükler... ne de doğru sölemişler, zamanla anlıyoruz. İnsan önce birşeyin olmasını çok ister onun için ALLAH'a dua eder bıkmadan usanmadan istediği şey olana kadar ister... Peki istediği şey neleri beraberinde getirecek?
Allah dilediği şeyi nasib edince başka bir dileğe geçer o gelince başka o da gelince başka... İstemekten bıkmadıkça vermekten bıkmaz Rabbimiz.. Hatta belkide biz istemeden verir bizim için hayırlı olacak şeyleri. Peki biraz önce sormuştuk istediği şey neleri beraberinde getirecek? Doğru istemediğimizi doğru kelimeler kullanmadığımızı, sınırlı dua ettiğimizi, hatta belkide yanlış şeyi istediğimizi, ancak o istediğimiz şey gerçekleştiğinde işte o beraberinde getirdiği sıkıntılarla anlıyoruz. Sizi bilmem ama bende öyle oluyor.
Bazende bile bile yanlışların üstüne gidiyoruz, hata olduğunu biliyoruz ama kendimizi engelleyemiyoruz. Toparlanmak yeniden doğrulmak için küçük bi umut ararıyoruz. Belki bi kitapta, belki bi insanın dilinde, belki de derinleştiğimiz yanlızlığımızda karşımıza çıkıveriyor umudumuz... İşte o an Allah'ı hatırlamak bu kadar mı zor? Aklına getiren, kalbine doğuran O değil midir? Ama hatırlamayız işte; filanca arkadaşım olsa toparlanamazdım, aklım başıma geldi gibi cümlelerde basitleşiverir olanlar...
Her zaman Yaradan'ın adıyla hareket edebilme duasıyla...